Saraybosna’ya düştü mü yolunuz?
- DR.NURGÜL ALTUNTAŞ

- 31 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
Saraybosna Marlborrosu – Milenko Yergoviç

İnsanlık tarih “Kendi türüne nasıl bu kadar düşmanlık besleyebilir bir canlı?” sorusunu defalarca sormamıza neden olan toplu katliamlarla dolu. Bunlardan biri dünyanın gözü önünde Bosna ‘da yaşandı 90’lı yıllarda. Televizyonlarda yıkılan şehirler, havaya süzülen toz bulutları, yaralılar, ölüler gösteriliyordu ve insanlık seyrediyordu sadece. Oysa uzaktan bakanların asla anlayamayacağı ne acılar yaşanmış, kentler, hayatlar, hayaller paramparça olmuştu…Bugün binalardaki bomba izlerinde, müzelerdeki eşyalarda, kurşun deliklerinde ve sokaktaki insanların gözlerinde savaşın acı izlerini görmek mümkün.
Savaş yıllarına ait okuduğum kitaplar nefret, intikam, tecavüz, toplama kampları gibi insanlık dışı sahnelerle dolu, çünkü yaşanılanları en acı şekilde yansıtmak istiyorlar. Saraybosna Marlborrosu ise sıradan insanların gündelik hayatları üzerinden savaş yıllarını anlatan kitap. Küçük dünyaları savaşla birlikte alt üst olan insanların yaşam kesitlerini bazen ironi, bazen mizah , bazen trajedi, bazen dram öğelerini ön plana alarak sunulmuş.
Bombalar yağarken şehirlere kasada büyüyen marul, sulanan bir kaktüs, dükkan dükkan aranan toprak güveç, tartılarak ayrılan eşyalar, basit bir yüzük, mahalledeki su kuyusu anlatıyor bize yaşanan dramı.
Kısa hikayeler ile kaçanlar, saklananlar, ölenler, kaybolanlar, göç edenler, deliler, hoyratlar, ayrılanlar ; hepsinden bir kesit alınıp savaşın bir topluma yaptıkları usta bir dille ortaya konmuş. Çatışma ortamının insanın nasıl dönüştürdüğüne dair öyküler gerçekten etkileyici. Bir delinin kahramana, serserinin kumandana, arkadaşın düşmana, caz kafelerin boş bodrumlara dönüşümü…Saraybosna hakkında okuduğum en içten kitap.
Kitabın ön sözünde isminin neden “Saraybosna Marlborrosu” olduğu ile ilgili görüşlere yer verilmiş. Amerikalıların Bosna’da yaşananlara kayıtsız kalması, Bosna -Amerikan ilişkilerine bir vurgu olduğu söyleniyor. Diğer yandan savaştan önce Saraybosnalıların en sevdiği sigara olan Marborro’nun yerli versiyonu yerel damak tadına uygun olarak düzenlenerek
( Daniela Strigl) adıyla yeniden piyasaya sürülmüş. Buna bir atıf olarak da düşünülmüş.
Altı çizili cümleler
“Sarf ettiğin her kötü söz sana, tıpkı bir taş gibi, en hassas olduğun anda geri döner.”
“Bir kelime zikrediyorsun, etrafında biraz dolanıyor ve baş aşağı ediyorsun. Hiçbirşey söylemiyorsun aslında lakin bunu bir tek sen biliyorsun.”
“İnsanoğlunu merak hayatta tutar.”
“Böylece on dakika durduk,dört ayağı üzerinde duran iki adam.Eğer bizi ayırsaydınız,ikimiz de ayakta duramazdık.”
Miljenko Jergović

1966’da Saraybosna’da Hırvat bir ailede doğdu.Saraybosna üniversitesi Felsefe Fakültesinden mezun oldu. 1993 ‘te Zagreb’e taşındı. Gazeteci olarak çalıştı. Deneme, kısa hikaye, romanların yanısıra gazetelerde çok sayıda makale ve köşe yazısı yayınladı. 2009’da Sırp yazar Marko Vidojković ile birlikte, eski Yugoslavya’nın önemli yerlerini anlatan Tarih ve Tarih İçinde Uzun Yolculuk adlı TV belgesel filmini hazırladı. “Buck Riviera” adlı öyküsü 2008 yılında filme çekildi. En iyi senaryo dahil olmak üzere ödüller kazandı. Amerika kırsalında geçen filmde uzun süredir Amerika’da olan Bosnalı Müslüman mülteci ile Amerika’ya yeni gelen ve muhtemel savaş suçlusu olan Sırp mültecinin çatışması konu ediniyor.










Yorumlar