Kapı - Magda Szabo
- DR.NURGÜL ALTUNTAŞ

- 2 Oca
- 2 dakikada okunur
Macar yazarın en önemli kitaplarından biri olan “Kapı” diğer kitapları gibi yine beni şaşırtmadı. Hatta okuduğum kitapları arasında sıralama yapmam gerekirse ilk sırayı alır.
Yapıkredi Yayınlarından çıkan kitabın dilimizdeki ilk baskısı 2007 yılında yapılmış, Szabo ise kitabı 1987’de kaleme almış ve bu kitapla 2003 yılında Fransa’nın önemli ödüllerinden biri olan Femina Ödülü’nü kazanmış.

Kapı - Magda Szabo- konu
Otobiyografik öğeler de içeren kitap savaş sonrası dönemlerde geçiyor, öykü kitabın ana kahramanı olan bir yazar ile ev işlerinde yardımcı olması için anlaştığı yaşlı kadın arasında şekilleniyor. Tuhaf alışkanlıkları, farklı çalışma prensipleri olan ve kapısını kimseye açmayarak kendi gizemli dünyasında yaşayan Emerenc ile yazar arasındaki ilişki ilk bakışta çok anlaşılamayan bir bağlılığa dönüşüyor. Emerenc’in geçmişte yaşadığı dramlar beklenmedik bir anda kendi dilinden veya komşularının anlatımları ile öykü ilerledikçe parça parça ortaya dökülüyor. Macaristan halkının savaş yılları ve sonrasında yaşadığı dramlardan payına düşeni fazlasıyla alan cesur kadın Emerenc, bilge çıkışları ile yazarı şaşırtıyor ve hayatla ilgili bütün fikirlerini yeniden gözden geçirmesine, kendini sorgulamasına neden oluyor. İnanç, yaşam, ölüm, sevgi üzerine farklı görüşleri olan ve insanlara mesafeli davranan böyle bir kadının çevresinde seviliyor olması yazara çok tuhaf geliyor ama zamanla onun hayatının da vazgeçilmez bir parçası haline geliyor Emerenc.
Yazar ile Emerenc arasındaki çoğunlukla çatışmalı ama derinde yoğun bir sevgi içeren ilişki Emerenc’in hastalığı ve kimseye açmadığı kapının zorla açılması ile yeni bir boyut kazanıyor. Yaşlı kadın ve genç yazarın bu yeni durum karşısındaki davranışları yeni sorgulamaları da beraberinde getiriyor. Emerenc’in evcil hayvanları ile kuruduğu ilişki de oldukça dikkat çekici, sert görünüşünün altındaki hassas ruha işaret ediyor. Genç yazarın sokakta görüp sahiplendiği sevimli köpek Viyola, ikisi için de önemli bir figür haline geliyor hem aralarındaki çatışmaların hem de sevginin öznesi oluyor çoğu zaman. Aralarındaki bağlılık öyle bir noktaya geliyor ki Emerenc genç yazarın kapının arkasına geçmesine izin veriyor , sırrını paylaşıyor. Peki Emerenc hasta olduğunda genç yazar bu sırrı saklayabilecek mi?
Kitap boyunca tıpkı romanın kahramanı gibi ben de hayatla ilgili düşüncelerimi sorgularken buldum kendimi.
2012’de İstvan Szabo yönetmenliğinde öykünün filmi de çekilmiş.Hatta Emerenc rolünü Oscar ödüllü Helen Mirren oynamış, senaryoya bağlı kalmaya çalışsa da kitabın duyguları okuyucuya aktarma gücü çok daha yüksek.
Altı çizili cümleler
“..ben ne yapmam ve ne söylemem gerektiğini yalnızca kağıt üzerinde bilen biriydim,gerçek yaşamda ise gereken sözcükleri güçlükle bulabiliyordum.”
“Kim yalnız değil ki? Bilmek isterdim doğrusu. Hatta biriyle birlikte yaşayanlar bile yalnız, sadece yalnız olduklarının bilincinde değiller, o kadar!”
“Birine verebileceğiniz en büyük hediye onun acı çekmesine engel olmaktır.”
“Birşey ne denli basitse anlatılması o denli güçtür.”
MAGDA SZABO
(1917- 2007)
Debrecen doğumlu yazar Macar ve Latin edebiyatı dallarında eğitim gördü, öğretmenlik yaptı. Edebiyata şiirle başladı ancak kariyeri politik nedenlerle ilerleyemedi. 1958’de yazdığı ilk romanı Fresco ile üne kavuştu ve devamında Macar edebiyatının önemli yazarlarından biri haline geldi.
Türkçeye çevrilmiş eserleri Katalin Sokağı, İza’nın Şarkısı, Yavru Ceylan ve Kapı kitaplarıdır.











Yorumlar