Bilal Köyden ve Köy Gazetesi
- DR.NURGÜL ALTUNTAŞ
- 31 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Hasta yatağında arkadaşına şöyle demiş Bilal Köyden “Kemal, ileride bizi unutacaklar mı acaba?” Şimdi bu soruya cevap verelim “Hayır, 50 yıl sonra bile unutmadık sizi.”
Bilal Köyden’in hikayesini daha önce duymuştum ama İbrahim Dizman’ın Türkiye’nin ilk köy gazetesi ve Bilal Köyden’i anlattığı kitabını okuduktan sonra kendisine bir kez daha hayran olmuştum. Bugün kütüphaneyi karıştırırken birden karşıma bu kitap çıkınca birşeyler yazmak istedim Bilal Köyden hakkında.
Gazeteciliğe olan tutkusu, kendini yetiştirmesi, yaratılıcığı, duyarlılığı, halkçı anlayışı ile döneminin örnek insanlarından biri olmuş. Ancak onu basın tarihi için unutulmaz kılan bir köyde, kıt imkanlarla kendi baskı makinesini yaparak uzun yıllar gazetesini çıkarmaya devam etmesi oldu.
Mehmet Bilal 1894 yılında Ordu’nun Uzunisa köyünde Şehyoğullarına mensup bir ailede dünyaya gelir. Bu aile yörenin ileri gelen varlıklı ailelerinden biridir. Bilal şimdiki ortaokul düzeyindeki rüştiyeyi bitirdikten sonra bölgede idadi yani lise olmadığı için eğitimine devam edemez. Balkan savaşlarının başlamasıyla orduya çağrılır.Kafkas cephesinde görev alır, bacağından yaralanır ve uzun süre Trabzon’da hastanede tedavi görür. Ordu’ya döner; yoksulluk, muhacirler, salgın hastalıklar derken savaşın yarattığı bu olumsuz ortamda yaşamaya çalışır. Kurtuluş savaşında yaşı geçtiği için askere çağrılmaz. Bu yıllarda Ordu’daki gazetecilerle, aydınlarla ilişki kurar. Yazıları şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanır.
Yıkılışa doğru giden imparatorluğun acı günlerini gören Bilal Köyden cumhuriyete ve devrimlere bir umut ışığı olarak bakar. Cumhuriyetle birlikte hareket kazanan kültür sanat hayatında o da kendine bir yer edinmek ister ve 1927’de Güzelordu gazetesini çıkarmaya başlar.
Güzelordu gazetesinin künyesinde “Her şeyden bahseden, siyasi,cumhuriyetçi haftalık gazete yazar.”
1928’de harf devrimi ile birlikte yazın hayatında büyük değişiklik yaşanır. Yeni baskı makinelerine ihtiyaç vardır. Ancak zaten binbir maddi zorluklarla çıkarılan Güzelordu gibi yerel gazeteleri basan matbaalar için bu makineleri almak öyle kolay değildir.
Bilal Köyden köyüne çekilir ancak gazetesini çıkaramadığı için çok üzüntülü zamanlar geçirir. Ne yapıp edip yeniden gazeteyi basmanın yollarını aramaya başlar. İşte bu tutku basın tarihine geçecek yaratıcılığı tetikler ve Bilal Köyden çareyi bulur. Kendi baskı makinesini yapmak!
Sanat işlerinden anlayan arkadaşı Hakkı Sagra ile bir baskı makinesi yapmayı başarırlar. “…Kumpas tahtadan, çift bilye kuşağından, arterlinler mukavvadandır, merdane kalıbı tenekeden, garanitorlar tahta parçasındandır. Tezyinat (süsleme) yerine (s,ş) harflerini kullanıyoruz.” diyerek anlatıyor makinesini anılarında. Harfleri de ahşaptan oyarak hazırlamışlardır. Komşu çocuğu Aziz Atasoy dizgicidir, yetişemediği yerlerde eşi Nazime hanım da dizgi işlerine bakmaktadır.
Güzelordu gazetesi bu şartlarda haftalık olarak yeniden yayınlanmaya başlar. Köyde basılan bu gazete herkesin ilgisini çeker Bilal Köyden başkente davet edilir. Kendisinden övgü ile bahsedilir ancak bu övgüler Basın Yayın Kurumunun iki top kağıt hediye etmesinden öteye geçemez. Yaklaşık 5 yıl bu şekilde yayın hayatına devam eden gazete maddi durumunu nispeten düzelten Köyden’in modern bir baskı makinesi edinmesi ile 1951’e kadar yayın hayatına devam eder. Dönemin değişen siyasal ikliminde artan baskılar sonucu Güzelordu gazetesi kapatılır. Güzelordu’nun köyde basılan ilk gazete olmasına ithafen soyadı kanunu çıktığında “Köyden” soyadını alan Bilal Bey gazeteyi kapatmak zorunda kalmanın acısını yıllarca içinde taşıyacaktır.
Tahta baskı makinesinin kurulacak bir Basın müzesine konulması planlanıp bununla ilgili çalışmalar başlatıldıysa da yine değişen siyasi durumlarla birlikte basın müzesi fikri de tahta baskı makinesi de unutuldu gitti.
Bilal Köyden 1967’de hayata gözlerini yumar. İl genel meclisi üyeliği, Çocuk Esirgeme Kurumu başkan yardımcılığı, Ziraat Odası yöneticiliği gibi yerel yönetim ve kurumlarda aktif görevler almıştır. Güzelordu gazetesi ile ilgili anılarını ve şiirlerini yayınlamıştır. Ayrıca ailesinin tarihi ile ilgili bir derlemesi de mevcuttur.
Tahta baskı makinesi kaybolup gitmiş olsa da Bilal Köyden adı Ordu’da 2014’te açılan Açık Hava Basın Müzesinde yaşatılıyor.

Comments